Merak Ettikleriniz

Sık Sorulan Sorular ve Cevapları

sss

SSS

Çokça merak edilen konularla ilgili sorular ve cevapları
Çocukların ilk diş hekimi muayeneleri diş hekimi korkusu oluşmaması için oldukça önemlidir. Ilk muayenenin mutlaka çocuk diş hekimi tarafından yapılması gerekir. Yine de aşırı kaygılı ve korkan çocukların tedavisinin klinikte zorla değil, genel anestezi veya sedasyon altında yapılması en güvenilir yöntemdir.
Travmaya bağlı dental yaralanmalar okul öncesi dönemde ya da okul çağında sık karşımıza çıkmaktadır. Dişin kırıldığı durumlarda mümkünse kırık parça bulunup sütün içerisine konularak en kısa sürede çocuk diş hekimine başvurulmalıdır. Dişin yerinden çıktığı durumlarda ise yine diş mümkünse bulunup sütün içine konularak en kısa sürede çocuk diş hekimine başvurulmalıdır.
Süt dişleri çocuğun büyüme ve gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Sadece konuşma, çiğneme ve estetik açıdan değil aynı zamanda daimi dişlerin sürmesine de rehberlik etmektedir. Bazı harflerin çıkışı sırasında dil üst ön dişlerin arka tarafına temas etmektedir. Bu dişlerin eksikliğinde çocuğun bu harfleri çıkarması zorlaşmaktadır. Süt dişleri çürüyüp ağrı yaptığı zaman yemekleri çiğnemekte zorlanan çocuğun beslenmesi ve buna bağlı büyüme ve gelişmesi bozulabilmektedir. Süt dişleri aynı zamanda besinlerin sağlıklı bir şekilde öğütülmesini de sağlamaktadır. Süt dişi eksik olan ya da ağrıdan dolayı verimli bir çiğneme yapamayan çocuklarda sindirime bağlı sağlık problemleri de görülebilmektedir. Güldüğü zaman dişlerindeki siyahlıklardan ya da boşluklardan rahatsız olan çocuklar çirkin olduklarını düşünerek psikolojik olarak rahatsız olabilmektedirler. Süt dişleri daimi dişler sürmesine de rehberlik etmektedir. Süt dişlerinin tedavi edilmeyip erken kaybedildiği durumlarda daimi dişlerde çapraşıklık, daimi dişlerin çıkamaması, gömülü kalması, boş kalan bölgeye komşu dişlerin devrilmesi sonucu diş eti ile ilgili problemler ortaya çıkabilmektedir.
Bebeğin ilk süt dişleri ortalama 6-7.aylarda çıkmaya başlar. İlk süt dişlerinin çıkmasından sonra yaklaşık 2,5-3 yaşında da son süt azı dişi çıkar. Süt dişlenme 2,5-6 yaşları arasında yaklaşık 4 yıl boyunca sabit kalır. 6-7 yaşlarında ise ilk daimi dişler sürmeye başlar. Dişlerin sürmelerine ait bu zamanlar kişiler arasında genetik ve çevresel faktörlerin etkisi ile farklılık gösterebilmektedir. Düzenli diş hekimi kontrolleri ile bu değişiklikler takip edilmelidir.
Daimi dişlerin boyutlarının süt dişlerinden daha büyük olmasına bağlı olarak ilk defa çıkan dişlerin olduğu, özellikle alt ön bölgede çapraşıklık ortaya çıkabilir. Bu dönem için bu durum normaldir. Daha sonra büyüme gelişme ile beraber bu durum bir miktar daha düzelebilmekte ya da tamamen ortadan kalkabilmektedir. Düzenli diş hekimi kontrolleri ile bu süreç takip edilmeli gerek görülürse o zaman ortodontik tedaviye yönlendirilmelidir.
Diş etlerinin kanaması normal bir durum değildir. Düzenli ya da doğru diş fırçalamama sonucu özellikle diş ve diş eti birleşim bölgesinde yemek artıkları birikmektedir. Bu bölgelere fırçanın değmemesi zamanla bu artıkların sertleşerek diş taşına dönüşmesine neden olmaktadır. Diş taşları, diş eti sağlının bozulmasına, diş eti hastalığına (ginigivitis) ve bu bölgelerde kanamaya neden olmaktadır. Diş etleri kanadığı için bu bölgelerin fırçalanmaması olayın daha da ilerlemesine neden olmaktadır. Bu durumda yapılması gereken diş hekimine muayene olup diş taşları temizlendikten sonra doğru fırçalamanın düzenli olarak yapılmasıdır.
Diş taşlarının temizlenmemesi diş eti sağlığını bozmaktadır. Bu nedenle oluşmuş olan diş taşlarının mutlaka temizlenmesi ve diş etlerinin tekrar sağlıklı hale getirilmesi sağlanmalıdır. Doğru yapıldığında diş taşı temizliğinin herhangi bir zararı yoktur. Ultrasonik temizleyicilerle titreşim yaparak diş taşları uzaklaştırılmaktadır. Sonrasında mekanik fırça ile parlatma yapılarak yüzey lekeleri temizlenmektedir. Altı ayda bir mutlaka düzenli kontrol edilmeli oluşmuş diş taşları varsa uzaklaştırılmalı ve lekeler temizlenmelidir.
Dişler yıllar içerisinde yiyecekler, içecekler (kahve, şarap ve çay) ve sigara tüketimi nedeniyle beyazlıklarını kaybedebilirler. Diş taşı temizliği ve parlatma işlemi ile yüzey lekeleri giderilebilse de diş renginde bir açılma sağlanamamaktadır. Diş renginin açılması beyazlatma işlemi ile yapılabilmektedir. İki tip tedavi yöntemi vardır. Bunlardan ilki diş hekiminizin muayenehanesinde daha hızlı sonuç alınan yöntemdir (Office bleaching), diğeri ise evinizde kendinizin uygulayacağı yöntemdir (Home bleaching). Beyazlatma işlemi doğru hasta (ağız hijyeni iyi olan sağlıklı diş ve diş etlerine sahip) endikasyonu ile oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Kliniklerde hekim tarafından uygulanan beyazlatma işlemi daha kontrollü ve diş etleri açısından daha güvenli olduğu için daha çok tercih edilmektedir.
Ağız kokusu fizyolojik ya da patolojik(hastalık durumunda ortaya çıkan) olabilir. Fizyolojik ağız kokusu sabah uyanınca ortaya çıkan ağız kokusudur. Tükürük salgısının azlığı, susuz kalma, açlık ve bazı vitamin ve mineral eksikliği (vit A B12, çinko ve fe eksikliği) neden olabilir. Bunların dışında ağız kokusunun çok sayıda nedeni olabilir. Bunlar; ağız içi nedenler( dilin üzerinde biriken gıda artıkları, tükürük, bakteri, dişeti iltihabı, ağız içi enfeksiyonlar, diş eti hastalıkları, diş çürükleri), solunum yolu hastalıkları (sinüzit, geniz akıntısı, burun iltihabı, akciğer enfeksiyonları), mide-barsak sistemine bağlı hastalıklar (reflü, parazit), sistemik hastalıklara bağlı koku (diyabet, kan hastalıkları, böbrek yetmezliği), ilaç kullanımına bağlı ya da yiyecek içecek tüketimine bağlı olabilir. Doğru nedenin tespit edilebilmesi için öncelikle diş hekimi muayenesi gereklidir. Ağız içi nedenler ortadan kaldırıldıktan sonra devam eden ağız kokusu varlığında altta yatan sistemik ve olası hastalıklar açısından doktor kontrolü önerilir.
Çocuğun yaş grubuna uygun fırça ve macun tercih edilmelidir. Hangi macun ya da fırça olursa olsun fırça ıslatılmadan kullanılmalı ve günde iki kez ve en az iki dakika düzenli olarak diş fırçalama yapılmalıdır.
Üç yaşına kadar macun fırçanın üzerinde incecik sürüntü şeklinde kullanılmalıdır. 3-12 yaş arası mercimek tanesi kadar, on iki yaş üstünde ise nohut tanesi kadar macun kullanılması yeterlidir.
WHATSAPP DESTEK